Acele Kamulaştırma ve Kamulaştırma Farkları
Kamulaştırma kavramı literatürde birçok farklı tanım ile anılmaktadır. Ancak günümüzde uygulanan kamulaştırma faaliyetleri dikkate alındığında kanımızca yapılan en doğru tanım Kemal Gözler’e aittir. Gözler’e göre kamulaştırma, “devlet ve kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamının veya bir kısmının, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, mülkiyetini zorla devralmasıdır.”
Kamulaştırma prosedürlerinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile veya kanunlarda sayılan özel hallerde hızlandırılarak yapıldığı kamulaştırma uygulamasına acele kamulaştırma adı verilir. Acele kamulaştırma, genel kamulaştırmadan farklı olarak yurt savunması ve olağanüstü durumlarda uygulama alanı bulur.
Genel ve acele kamulaştırmalar birbirlerinden bazı noktalarda ayrılırken ikisinin de çıkış noktası kamu yararıdır. Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak kamu yararı olan hallerde devlet, kişilerin mülkiyet hakkını kısıtlayabilir veya sonlandırabilir. Acele kamulaştırma ve kamulaştırmanın temel farklılığı ise izlenecek prosedürdeki farklılıktır.
Kamulaştırma ve acele kamulaştırma arasında büyük farklar bulunmamakla beraber yapılan işlemler aynı, ancak söz konusu işlemlerin sıralaması farklı şekilde gerçekleşecektir. Acele kamulaştırma işlemlerinde, yani kamu yararın acil şekilde vücut bulması gereken durumlarda kamulaştırma işleminden farklı olarak öncelikle kamulaştırmaya konu olan taşınmaz hakkında bilirkişi raporu düzenlenecektir. İlgili taşınmaz üzerinde yapılan değer tespitini takriben idarenin rapor uyarınca uygun gördüğü bedel bankaya yatırılarak ilgili durum taşınmazın bulunduğu yerdeki yetkili mahkemeye bildirilir ve yetkili mahkeme taşınmaz sahibine durumu tebliğ eder. Taşınmaz sahibi yatırılan bedeli kabul eder ise ilgili tutar acele kamulaştırma sürecindeki kamulaştırma bedeli olarak kabul edilir ve taşınmaz tüm hak ve borçlarıyla idareye geçmiş kabul edilir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesi acele kamulaştırmanın hangi şartların oluşması durumunda diğer işlemlerin sonra yapılması koşuluyla bilirkişiler tarafından değer tespitinin yapılması, belirlenen değerin bankaya yatırılması ve taşınmazın idarece el konulmasına ilişkin hususlara değinilmiştir. Acele kamulaştırma işlemlerinin ülkemizde yaklaşık son 20 yıldır artması sonucu acele kamulaştırma toplumda eksik veya yanlış bilinen bir uygulama haline geldi. Kamulaştırma ile benzer bir süreç olan acele kamulaştırma kapsamında hukuki el atmanın niteliği ve zamanlaması, değer tespiti ve ilgili bedelin mülk sahiplerine ibrazı gibi konulardaki bazı nüanslar kamulaştırma davalarında önemli rol oynamaktadır.
Hak kaybına uğramamak ve maddi anlamda kamulaştırma bedel tespitinden mümkün olabilecek en faydalı sonucu elde edebilmek adına tüm sürece teoride ve pratikte hakim olmak gerekmektedir.